1977 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. Evliyim ve iki güzel kız çocuğu annesiyim. Resimle kurduğum bağ, çocukluk yıllarıma dayanıyor. Kalemle yaptığım ilk karalamalardan bu yana, sanata olan ilgim hiç azalmadı. O yıllardan itibaren elimden fırça ya da kalem hiç düşmedi; kendimi ifade etmenin, dünyaya bakışımı anlatmanın en doğal yolu hep resim oldu.
Lise eğitimimin ardından, çeşitli sebeplerle üniversiteye hemen devam edemedim. Ancak içimdeki öğrenme arzusu ve üretme tutkusu beni hiçbir zaman terk etmedi. Yıllar sonra Moda Tasarımı eğitimi aldım. Bu süreç bana farklı bir estetik bakış açısı kazandırdıysa da, mezuniyetin ardından bu alanda kariyer yapmadım. Çünkü kalbimde gerçek anlamda yer eden, beni ben yapan şeyin resim olduğunu biliyordum.
Zaman içerisinde sanatla olan bağımı güçlendirmek için birçok kursa ve atölyeye katıldım. Alanında uzman hocalardan eğitimler aldım, farklı teknikler denedim, kendi tarzımı geliştirdim. Bu süreç yalnızca teknik bir gelişim değil, aynı zamanda içsel bir yolculuktu benim için. Her yeni tuval, bana hem bir keşif hem de bir terapi alanı sundu.
Yaklaşık 10 yıl önce, kendi atölyemi kurarak bu yolculuğumu daha da anlamlı bir noktaya taşıdım. O günden bu yana, yalnızca üretmeye değil; aynı zamanda öğrenmeye, ilham almaya ve öğrendiklerimi paylaşmaya devam ediyorum. Atölyem, benim için yalnızca bir çalışma alanı değil, aynı zamanda hayallerimi büyüttüğüm, insanların sanatla buluşmasına vesile olduğum bir yaşam alanı haline geldi.
Resim yaparken her fırça darbesiyle yeni bir hikâye anlatıyor, her renk geçişinde ruhumun başka bir katmanını keşfediyorum. Sanat, benim hem sığınağım hem de yolum. Duygularımı, düşüncelerimi, hayata bakışımı en yalın ve en güçlü haliyle aktarabildiğim bir dil oldu hep. Ve bu dili konuşabildiğim sürece üretmeye devam edeceğim.
Giriş Yap
Üye Ol